Felix Baumgartner…
Aranızda bu ismi daha önce duyan var mı? Genel kültürü iyi olanlar, dün gece önemli bir rekor kıran bu şahs-ı muhteremi daha önce duymuş olabilir ama itiraf etmeliyim ki geçtiğimiz hafta rüzgâr nedeniyle, ertelenen rekor denemesinden sonra ben de yakından takip etmeye başlamıştım.
Felix Baumgartner, 20 Nisan 1969 yılında Avusturya’nın Salzburg şehrinde doğmuş. Küçük yaşlardan beri yükseklerde olma tutkusu, onu dünyanın en yüksek yerlerinden atlayan adam haline getirmiş. 1999 yılında Malezya’da bulunan Petronas kulelerinden atlamış. 2003 yılında karbon fiber malzemeden yapılmış kanatları kullanarak canlı yayında ilk atlayış yapan kişi olmuş. Ardından Baumgartner, kurtarıcı İsa heykelinden de atlamış. Ordudan emekli olan 43 yaşındaki paraşütçü, Mart ayında yaptığı denemede 21 bin 800 metre irtifadan kendisini boşluğa bırakmış, saatte 587 kilometre hıza ulaşarak 3 dakika 33 saniye sonra New Mexico çölüne inmişti.
Son olarak; dün akşam Türkiye saati ile 21:00 sularında tüm dünyanın gözü önünde canlı yayınla yerden 39 bin kilometre yükseğe çıkarak Stratosfer tabakasından serbest düşüşle atladı. 1137 km/h hıza ulaşan Felix Baumgartner, ses hızını bireysel olarak aşan ilk insan oldu. (14 Ekim 1947’de California’daki Edwards Hava Üssü’nden Chuck Yeager, deneysel roket uçağıyla ses duvarını aşmış. Daha sonra 1960’da saatte 988 kilometre hızla 31 bin metreden atlayan Joe Kittinger bu rekoru kırmıştı.)
Tüm dünyada merakla beklenen müthiş atlayışı sadece internetten 7 milyona yakın kişi izlemiş. Ben de diğer 7 milyon kişiden biri olarak internetten canlı yayını an be an takip ederek, bu önemli olaya tanıklık etmiştim. Aslında bu ve bunun gibi örneklerle, bir zamanlar filmlerde gördüğümüz, imkânsız olarak nitelendirdiğimiz nice olayların, günümüz teknolojisi ile bir bir nasıl gerçekleştiğini düşünmüştüm.
İlgili video
Görüntüleri izledikten sonra bugüne kadar, insanlığa faydalı olabilecek ülkemizdeki icatları ya da rekorları araştırmaya giriştim. Bu konuyla ilgili resmi bir kaynak olmasa da internette derlenmiş haberleri okuyunca dünyadaki örneklerine ne kadar uzak olduğumuzu fark ettim. Türk Patent Enstitüsü ilgili bir yazıda, yapılan başvurular sonunda tescillenen buluşlara Tırnak Boyama Makinesi, Simitmatik, Batmayan Mayo ve Asansörlü Korniş gibi örnekler veriliyordu.
Daha sonra Guiness Rekorlar Kitabına* girmeyi başaran Türklerin örneklerini de inceleyince, konuyla ilgili heveslerimizin hayli farklı olduğu açıktı. Örneğin 2004 yılında Adana’da bir Rotary Kulübü tarafından gerçekleştirilen ‘dünyanın en uzun çamaşır ipine asılan en fazla çamaşır’ (33 bin 81 metre çamaşır ipi üzerine 42 bin 300 parça çamaşır) asılmasından bahsedilmişti. Sonra, Selçuk-Efes’te 20 bin kişinin aynı anda deve güreşi izlemesi ya da Artvinli Mehmet Özyürek amcanın (8.8 santimetrelik) burnunun dünyanın en uzun burnu olarak kayıtlara geçtiğinden bahsediliyordu.
Ayrıca hepimizin bildiği gibi bizim de 2002 yılında ‘Dünyanın en uzun mangalı’ kategorisinde Hamsi Festivali’nde 2002 metre ile bir rekoru bulunuyordu. Daha sonra 3 bin 803 metre ile Filipinler bu rekoru kırmıştı. Ardından 2009 yılında Gaziantep’te bir AVM bu rekoru 6006 metre ile kırmış, hatta Belediye Başkanımız Halil Posbıyık da Gaziantep Belediye Başkanının özel davetlisi olarak bu denemeye katılmıştı.
Elbette ilk bölümde anlattığım ve sadece internette 7 milyon kişi tarafından izlenen dün geceki rekordan sonra bu örnekler hayli ilginç gelebilir. Aslında ülkemizde de ciddi çalışmalar yürütmeye çabalayan, basına sunulmadığı için bilemediğimiz örnekler de olabilir ancak sadece bu örnekler bakış açımızın hangi boyutta olduğunu anlatabilir. Alışılmışın dışında, daha önce kimsenin denemeye cesaret edemediği, yapmaya çekindiği ‘mantıklı’ şeyleri düşünmemiz için, bu örnekleri değiştirmek için olanları değerlendirmenin de faydalı olacağını düşünüyorum.
Yoksa yıllar boyu işittiğimiz büyüklerimizin duyduğumuz şu sözlerle mi devam etsem;
Evladım, bu yazı nereden çıktı, icat çıkarma şimdi başımıza!
* Guinness Dünya Rekorları, merkezi Londra’da bulunan ve yılda farklı ülkelerden amacı ‘en’ olmak isteyen ortalama 70 bin kişinin müracaat ettiği bir çeşit ‘tescil etme kuruluşudur.’
Kaynaklar:
* Guines’e giren Türkler ve Türk Adaylar http://www.webhatti.com/genel-sohbet/42827-guinese-giren-turkler-ve-turk-adaylar.html#ixzz29JBX3TEW
* http://www.internethaber.com/uzaydan-atlayis-felix-baumgartner-parasutcu-uzay-kapsulu-37-bin–468906h.htm#ixzz29JCzhXSe
* http://www.turkcebilgi.org/bilim/icatlar-ve-kesifler/patentli-turk-icatlari-49967.html
(15 Ekim 2012 tarihinde Ereğli Bülteni internet sitesinde yer alan köşe yazarları bölümünde yayınlanan yazım)