Herkesin keyfi yerinde…

Her hafta fırsat buldukça birkaç yeni filmi ya da usta aktör/aktrislerin filmlerini izlemeye özen gösteriyorum. Geçtiğimiz hafta izlediğim filmlerden biri de, hem içinde bulunduğumuz haftaya uygun hem de mutlaka izlemeniz gereken bir film olduğunu düşündüğümden, size biraz bahsetmek istiyorum.

Herkesin keyfi yerinde adıyla, 2010 yılında Türkiye’de vizyona giren Everbody Is Fine, aslında Robert de Niro’nun başrolünü üstlendiği 2009 yapımı bir film… Usta aktör De Niro, bu filmde Frank rolüyle hayat arkadaşını yakın bir zamanda kaybetmiş, dört yetişkin çocuğu olan duyarlı bir babayı canlandırıyor.

Her yılbaşı birlikte vakit geçirmek için bir araya gelen ailesi için, eşinin ölümünden sonra, bu yıl için de plan yapan Frank, 4 çocuğunun farklı sebeplerle gelemeyeceğini bildirmesiyle hayal kırıklığına uğruyor. Hepsinin işleri yoğun olsa da, onlarla daha çok ilgilenmesi gerektiğini ve bir arada tutması gerektiğini düşünen Frank, sağlık sorunlarına rağmen, madem onlar gelemiyor teker teker onları görmek için yollara düşüyor. Bu uzun yolculuk sırasında başından geçenleri anlatan filmde Frank, aslında her şeyin sandığı kadar doğru gitmediğini fark ediyor.

Filmi izlemek isteyenler için işte fragmanı

Aslında filmin bu klasik gibi görünen senaryosunun içinde Türk aile yapısının benzer özelliklerini de görmek mümkün. Birbirine bağlı, geleneklerine sadık bir aile… Annenin çocukları ile ilgili birçok şeyi bilmesine rağmen babanın bazı şeyleri yüzeysel bilmesi gibi… (Bu durum bizde en son babalar duyar olarak da adlandırılıyor)

Bazılarınız mutlaka anımsayacaktır; bir zamanlar Uğur Dündar’ın sunduğu Arena adında bir program vardı. Her bölümünde farklı, çarpıcı konulara yer verirdi. Bu programın bir bölümünde benim hala aklımdan çıkmayan bir sahne vardır. Dündar, Amerika’da yaşlıların kaldığı bir yeri ziyaret etmiş ve yaşlı bir bayan ile sohbet ediyordu. Konu Türklere geldiğinde, bayan Türklerin en çok birbirine bağlılıklarını sevdiğinden, özellikle orada yaşayanları kimse ziyaret etmediğini ve bizim aile yapımızı ne kadar kıskandığından bahsediyordu.

Evet aslında az önce bahsettiğim filmin aksine yurtdışında bir çok aile, çocuklarına ergenlikten sonra geldiklerinde (sözde) özgürlüklerini veriyor ve sonrasında nasıl yaşamaları konusunda serbest bırakıyor. Bu sayede herkesin kendi hayatı diyerek; çocuklarının üniversiteyi okuyup okumadığı, iş bulup bulamadığı ya da nerede yaşadıkları ile bile ilgilenmiyor. Belki de bu nedenle birbirlerine karşı sorumlulukları kaybolurken, aile yapılarını unutan toplumlar daha kolay yıpranabiliyor. Belki de bu yüzden röportaj yapılan yaşlı teyze durumdan yakınıp, bizi kıskandığından bahsediyordu.

İşte ben bu nedenle bayramları her zaman pek sevmişimdir. Gerek bayram sabahında evin erkekleri ile gidilen bayram namazları, gerek bayram sabahı ailecek yapılan kahvaltılar, gerekse bayramın ilk gününde büyüklerin evinde toplanılıp cümbür cemaat geçirilen an’lar, bizim (kocaman) ailemiz için (nazar değmesin) hep değerli olmuştur.
Sağ olsun dedelerimiz epey uzun zamandır, bu konuya pek bir dikkat ederlermiş. Bayramda herkes burada olacak, mazeret istemem- şeklinde direttikleri için de, çocukları saygıda kusur etmeyip, bu geleneği sürdürürlermiş. İyi ki de öyle olmuş ki, şimdi biz de bu geleneğimizi sürdürerek her bayram programlarımızı bu duruma göre ayarlayarak iştirak ediyoruz. Bayramlar sayesinde uzun süredir birbirini göremeyen yaşlılar, büyükler, gençler ve torunlar bir nebze olsun özlem gideriyoruz.
Bu yazıyı okuyanlar arasında ailesi elbette anlattığım kadar geniş olmayanlar olabilir. Ya da büyüklerini yakın zamanda kaybetmiş, uzak şehirlerde yaşayanlar olabilir…
Ama bu bayram bir değişiklik yapın; erkenden kalkın ve bayramda ailenizle birlikte kahvaltı sofrasında buluşun ve büyüklerinizi mutlaka ziyaret edin. Ya da şu an yanınızda olmayan büyükleriniz yerine Huzur/Yaşlılar Evini ziyaret ederek orada kalanları mutlu edin…
Hem eliniz boş gitseniz de olur… Emin olun, sadece samimi bir bakış, sıcacık bir gülümseme bile onları mutlu etmeye yetecektir. Hem de bir önceki bayramdan daha çok…
Kurban Bayramınız şimdiden kutlu olsun…
Hepinize mutlu bir bayram geçirmenizi diliyorum…

(22 Ekim 2012 tarihinde Ereğli Bülteni internet sitesinde yer alan köşe yazarları bölümünde yayınlanan yazım)

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir