Her gün bir dernek, bir Sosyal Sorumluluk Projesi…

Günümüzde toplum ihtiyaçlarının karşılanması, sadece devletin görevi olmaktan çıkmış, bazı duyarlı bireylerin öncülüğünde gruplar oluşturularak; eğitim, sağlık, çevre, kültür, insan hakları, teknoloji gibi farklı konularda ihtiyaçların karşılanması ve çeşitli sorunları çözüme kavuşturabilmek amacıyla oda, dernek ya da vakıf vb. Sivil Toplum Kuruluşları (STK) kurulmasıyla desteklenir hale gelmiştir.

İlçemizde bulunan Dernekler Masası da, bu sivil toplum kuruluşlarının, kuruluşundan itibaren yaşadıkları sorunlarda, gerçekleştirdikleri faaliyetlerde ve yılsonu çalışmalarında onlara özenle yardımcı oluyor. Zaman zaman farklı konularda görüşme imkânı bulunduğumuz bu birim ve yetkilileri, işlerini gerçekten ciddi bir sorumlulukla sürdürüyor.

Kendileri ile görüşmelerimizden öğrendiğim kadarıyla, Ereğli’de 220’ye yakın sivil toplum kuruluşu bulunuyor. Evet, sayı sizi şaşırtmasın, 220 isim… (Samimi söyleyeyim, ilk duyduğumda ben de şaşırmıştım ve herhangi bir etkinlikte her birinden sadece 5 üye gelse 1000 kişinin üzerinde koca bir grubun oluşabileceğini düşünmüştüm.) Hatta öğrendiğim kadarıyla bu sayı yakın bir zaman öncesinde daha da fazlaymış. Denetimler sayesinde kapatılanların ardından şimdiki sayıya düşmüş. Ayrıca, ay başında Zonguldak Valiliği’ndeki İl Dernekler Masası’ndaki bir yetkili yaptığımız sohbette, yakın zamanda Ereğli’deki derneklerin sayısının Zonguldak’takini geçebileceğinden bahsetti. Gerçi çok sayıda dernek olması kesinlikle manidar değil, bu bilgi de hayli ilginç bir tespit olabilir.

Ereğli’deki derneklerin çoğu kuruluş amaçlarına uygun olarak faal olsalar da, bazıları ise bu amaçlarla birlikte önemli Sosyal Sorumluluk Projelerine imza atabiliyor. Bazı dernekler ise gerçekleştirdikleri çalışmaları lanse ederek ön planda olmak yerine, amaçlarına uygun olarak sessizce faaliyetlerini devam ettiriyor. Sonuç olarak gönüllülük esasıyla çalışan ve aidat-bağış sistemi ile devamlılıklarını sürdürebilen bu sivil toplum kuruluşları, hangi üslubu seçerse seçsinler, yarattıkları bu sinerji ve birliktelik ruhu ile gerçekleştirdikleri faaliyetlerle, toplumun belirli bir ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.

Kdz. Ereğli’de geçirdiğim 3 yıl içerisinde bölgede gerçekleştirdikleri etkinliklerle kendilerinden söz ettirmeyi başaran dernekler de bulunuyor. Projeleriyle somut sonuçlar elde ederek, bölgeye önemli değerler katan bu dernekler, diğer derneklerin de nasıl farklı projeler gerçekleştirebilecekleri konusunda birer örnek niteliğinde çalışıyor. İşte bazı örnek projeler;

* 23 Nisan Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında ‘1903 çocuğa, 1903 Kitap, 1903 Gülen yüz’ (Kdz. Ereğli Beşiktaşlılar Derneği)
* Görme engelli vatandaşların bisiklete binmelerini hedefleyen ‘Engelleri Bisikletle Aşalım Projesi’ (Kdz. Ereğli Bisiklet Sevenler Derneği)
* Okullarda Küresel Isınma, Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma Çalışmaları (TEMA İlçe Temsilciliği)

Yukarıda belirttiklerim, bu yıl düzenlenen projelerden sadece bir kaçı elbette… Eminim ki atladığım ya da göz önünde olmadan gerçekleşen daha birçok çalışma vardır. Ama sadece bir düşünün; her dernek, yıllık faaliyet planına bir sosyal sorumluluk kampanyasını (kan bağışı, kitap toplama, çöp toplama, ağaç dikimi vb.) alsa, bu bir yılda sadece Ereğli’de 220 etkinlik gerçekleşebileceği anlamına geliyor. Ayrıca ilgili Bakanlıklar, Bölge Ajansları (BAKKA gibi) ve Avrupa Birliği (AB) gibi birçok kurum ve kuruluş da, bu derneklere gerçekleştirecekleri projelere (tamamen geri ödemesiz-hibe) maddi destekleri de sunuyor. Ayrıca Kdz. Ereğli Belediyesi de derneklere, gerçekleştirmek istedikleri çalışmaları, proje haline getirerek sundukları takdirde yardımcı olabileceklerini belirtiyor. Yani vakit harcayarak, proje üreten bir STK olmak istediğiniz takdirde, yardımcı etkenler de oldukça fazla aslında…

Açık söylemek gerekirse ben de zaman zaman çevremdeki duyarlı insanlarla bir araya gelerek bu tarz projeler için vaktimi harcamaya çabalıyorum. Proje sonlarında elde ettiğimiz mutluluğu bir kenara bırakın, bir birey olarak geriye bıraktığımız izin bile anlamı gerçekten bir başka oluyor. Sırası gelmişken bütün bu anlattıklarımın ardından bireysel olarak, küçücük de olsa bir katkı yaratan, Ereğli’miz için, burada yaşayanlar için, özellikle genç nesiller için gerçekleştirilen her türlü olumlu projede gönüllü olarak emeği geçen gizli kahramanlara da kendi adıma teşekkür etmek istiyorum.

Nice yeni projede birlikte çalışmak dileğiyle…

*****
Geçtiğimiz hafta yayınlanan ve ‘duyarlılık’ hakkında yazdığım yazının ardından gerek buradan, gerekse sosyal paylaşım sitesinden yorumunu ileterek, desteğini esirgemeyen TEMA İlçe Temsilcisi Nilgün Durak hanımefendiye de ayrıca teşekkür ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum…

(24 Eylül 2012 tarihinde Ereğli Bülteni internet sitesinde yer alan köşe yazarları bölümünde yayınlanan yazım)

Yorum Gönderin

Bir Cevap Yazın