Artık neredeyse bir parçamız… İnternet…

Yakın geçmişte, Türkiye’deki internet altyapısının değişmesi ve ilgili şirketlerin sunduğu farklı hizmetler ile birlikte, nüfusun internet kullanımında ciddi bir artış gözlendi. Arkasından yeni nesil 3G teknolojisi ile hızını 25 kat arttıran mobil iletişim sayesinde bu durum ciddi bir boyuta ulaştı. Ve son olarak internete bağlanabilen cep telefonu, tablet ve e-book gibi mobil cihazların hayatımıza girmesi ile birlikte de, evimizde bilgisayar ya da internet bağlantısı olmaksızın sanal dünyada erişim gücümüz oldukça arttı.

Günümüzde ‘internet’, çoğumuzun hayatında reddedemeyeceği oranda bir yere sahip. Hangi yaş grubunda olursak olalım; cebimizdeki telefonla, yanı başımızdaki dizüstü bilgisayarla ya da işyerimizdeki bilgisayarlarla, neredeyse günün pek çok saatini sanal dünyada geçiriyoruz.

Aslında çoğu zaman anketlerde Türkiye’de yaşayan 18-24 ve 25-34 yaş nüfusun internet kullanımında önde olduğu görülse de etrafınızdaki 40 yaş üstü birçok kişinin artık internette oldukça fazla zaman geçirdiğini siz de gözlemleyebilirsiniz.

Kimimiz günde neredeyse 10 saatinde üzerinde, kimimiz ise günde 1 saat internet kullanarak* internet ile belirli bir samimiyet içerisinde hayatını devam ettiriyor. Henüz internet kullanmayan insanların oranının* hayli yüksek olduğunu düşünürsek, bir kısmımız için sanal dünya hala güvensiz ve gereksiz bir mecra olabiliyor. Belki siz de bahsettiğimiz internet kullanıcılarından biri değilseniz bile, şöyle bir çevrenize baktığınızda; insanların sosyal hayatta, mekânlarda, ulaşım araçlarında ya da yolda, sokakta mutlaka bir şekilde farklı yollarla internete eriştiklerini görebilirsiniz.

Özellikle sıkça duyduğumuz Sosyal Medya kavramı ile birlikte hayatımıza giren bir çok siteyle, günlük internet kullanım sürelerimiz bir hayli artmış durumda… Youtube, Facebook, Twitter, Google+, Instagram, Pinterest, Foursquare ve Linkedin gibi sosyal projeler en popüler olanları. Güncel verilere göre Türkiye’de internet kullanan her 10 kişiden sadece 1 kişinin Facebook’ta hesabı yok.* Bence bu veri bile durumu gayet net bir biçimde açıklıyor.

Şöyle bir düşünürsek, bu cümlelerin benzerlerini gün içerisinde kullanıyor ya da birilerinden sıkça duyuyor olabilirsiniz;
– Acaba Ereğli’de bu hafta hava nasıl olacak, telefonundan bi’ bakar mısın?..
– Bir hafta tatile gittik, ne çok mail birikmiş ya…
– Sabah kahvemi içerken, Ereğli’de neler olmuş, şöyle bir haber sitelerini gezeyim…
– Elektrik faturasının da son günü bugün, olmazsa internetten öderim…
– Vay be ayakkabının renklerine bak, hem de internetten alırsam kargo bedava…
– Kıvanç Tatlıtuğ film çekimleri için Zonguldak’taymış ya, az önce twit atmış…
– Ya unuttum bak daha Köseağzı fotoğraflarını Facebook’ta paylaşacaktım…
– Olmazsa akşam eve gidince internetten güzel bir film izlesem… Var mı önerisi olan?

İnternet kullanmayanları düşünürsek ne kadar ayrı bir dünya değil mi? Özellikle bu olayları internetin günlük yaşantımızın, ne kadar içerisinde, ne kadar parçamız olduğunu belirtmek için kullandım.

******

* İlginizi çekebilecek ve sizinde farkında olmadan yer aldığınız, bazı araştırma sonuçlarını paylaşmak istiyorum.
• SocialBakers Ocak 2012 verilerine göre 75 milyon Türkiye nüfusunun, 35 milyonu internet kullanıyor.
• Türkiye’de toplam mobil abone sayısı 63.8 milyon ve akıllı telefon sayısı da 4,8 milyon civarında,
• Türkiye’de 31 milyon kişi Facebook kullanıyor. Yani Türkiye’deki 10 kişiden neredeyse 9 unun Facebook sosyal paylaşım sitesinde bir hesabı bulunuyor. Ve aynı şekilde Türkiye’de 6 milyon kişi twitter kullanıyor.
• PricewaterhouseCoopers’ın yaptığı araştırmada sosyal medyada geçirilen sürelerde Türkiye ortalama ayda 10,2 saatle 4. sırada yer alırken, İsrail 11,1 saatle birinci durumda,
• Araştırma şirketi olan KONDA, ‘İnternet ve Sosyal Medya Kullanımı’ başlıklı araştırmasında, Türkiye nüfusunun yüzde 57′sinin hayatında hiç internete girmediğini belirtmiş.

******

Bütün bu okuduklarınızın ardından, acaba biri çıkıp yarın bize; ‘Altyapımızdaki sorun nedeniyle tüm ülkede uzun bir süre internet verilemeyecektir’ şeklinde bir açıklama yapsa, merak ediyorum neler yaşanırdı acaba?

Öyle görünüyor ki, Türkiye’de birçoğumuz için hala bir önem ifade etmeyen ‘internet’, bir çoğumuz için ise artık bir ‘elektrik’ kadar hayati önem taşıyor. Siz ne dersiniz?

 

(10 Eylül 2012 tarihinde Ereğli Bülteni internet sitesinde yer alan köşe yazarları bölümünde yayınlanan yazım)

Yorum Gönderin

Bir Cevap Yazın