Anılarınızı gelecek nesillere aktarmak için dijitalleştirin…

Gelişen teknoloji ile birlikte artık her an’ımızı, çantamızda ya da cebimizde taşıyabildiğimiz cihazlarla kaydedebiliyor, unutulmaz hale getirebiliyoruz. Eskiden zor şartlarda çekip, birkaç albümde topladığımız fotoğraflarımız için artık yüksek kapasiteli diskler temin ederek saklamak zorunda kalıyoruz.

Elbette ben de çok sayıda fotoğrafımın yer aldığı taşınabilir bir belleğe sahibim. Hatta 2002 yılından bu yana arşivlediğim (dijital makine ile çekilen) bu fotoğraflar, düzenlerken ve incelerken bile sıkıldığım bir sayıya ulaşmış durumdalar…
Merak ediyorum, peki ya çok daha eski yıllara ait fotoğraflarınız ne durumdalar acaba? Dijital fotoğraf makineleri ya da fotoğraf çekebilen telefonların olmadığı yıllarda çekilenlerden bahsediyorum. Hani şu tozlu raflarınızda duran, albümlerinizin ya da eski kutularınızın içine sıkıştırdığınız siyah beyaz ya da fotoğraf kâğıdına basılı olanlardan…
Hani bir zamanlar misafirlerimiz geldiğinde özenle oldukları yerlerden çıkartıp, keyifle incelediğimiz o eski albümlerdeki fotoğraflar…

Eminim ki teknolojik cihazlara sahip olsak da neredeyse birçoğumuzun evinde hala o eski fotoğraflar bir yerlerde saklı duruyorlardır. Geçmişe ait anılarımızın yer aldığı, unutamadığımız zamanlara daldığımız, tarihe tanıklık eden fotoğraflar… Elbette dedenizin eski evine, annenizin öğrenci olduğu yıllara, okul yıllarındaki halinize ya da çocuklarınızın ilk kez yürüdüğü an’a tanıklık ettiğimiz o “değerli” fotoğrafları kastediyorum.
Belki de özel bir ilgiden dolayı; ne zaman siyah beyaz ya da sepya* bir fotoğraf görsem, bütün dikkatimle incelemeye başlar; fotoğraftaki insanların o dönemde neler giydiklerine bakar, hangi yıla ait olduğunu tahmin etmeye çalışırım. Çoğu zaman o dönemde yaşamayı hayal eder, geçmişe dönerim.
Hatta bu merakımdan olsa gerek, 2 yıl önce yakın akrabalarımdan rica ederek çok sayıda eski fotoğrafın yer aldığı albümleri tarayıcı yardımı ile özellikle “dijital ortama” aktardım. Bununla, öncelikle o fotoğrafların başına gelebileceklerini ve yok olabileceklerini düşünerek uğraşmıştım. Bir yandan da gelecek nesillerimizin, ailemizin geçmişine tanıklık edebilmelerini amaçlayarak yapmıştım.
Sonuç olarak fotoğrafları sahiplerine teslim etmiş, onların adına açtığım klasörde arşivlemiştim.

Bunun için siz de evinizde ya da ailenizdeki eski fotoğraflarınızın olduğu albümleri ya da kutuları toparlayarak, tarayıcı (scanner) yardımıyla dijital ortama aktarabilirsiniz. Ayrıca kendiniz uğraşmak istemediğiniz takdirde, bu konuda hizmet veren bir şirketler de bulunuyor.** Fotoğraf başına çok uygun fiyatlarla fotoğraflarınızı tarayan bu şirketler, CD ya da DVD ile bu arşivinizi hazırlayıp size kısa bir sürede sunabiliyorlar. Yalnız fotoğraflarınızın asıllarını tekrar aynı şekilde geri alabilmek için amatörler yerine uzman bir şirketten hizmet almanızda fayda olacağını düşünüyorum. Bu yöntemle onları hem yıpranmaktan, hem de yok olmaktan koruyabilirsiniz. (Bu konuyla ilgili merak ettiğiniz her hangi bir sorunuz olursa, e-posta adresime gönderebilirsiniz. Elimden geldiğince sizlerin sorularınızı yanıtlayabilirim.)
Belki de hazırlayacağınız bu çalışma, anılarınızı gelecek nesillerinize aktarabileceğiniz oldukça önemli bir armağan olabilir…

Sevgiyle kalın…

* Sepya nedir: Çeşitli kimyasal banyolarla fotoğraf baskısının kahverengi ve tonlarına boyanması işlemine denir.

(1 Ekim 2012 tarihinde Ereğli Bülteni internet sitesinde yer alan köşe yazarları bölümünde yayınlanan yazım)

Yorum Gönderin

Bir Cevap Yazın